NÖROTRANMİTTER MADDELER
(NÖROMEDİYATÖRLER)
Nörotransmitter, iki sinir hücresi arasındaki bağlantıyı
sağlayan kimyasal bir maddedir. Yani, nörotransmitterleri iki sinir hücresi arasında bilgi alışverişini
sağlayan ulaklar olduğu söylenebilir. Bu ulakların işlevleri sayesinde beyinde
bulunan milyarlarca sinir hücreleri
saniyenin binde birinden daha kısa bir sürede birbirleriyle etkileşimde
bulunabilirler.
Bir ismi hatırlamak, bir cümleyi ezberlemek, bir bedensel
hareket yapmak, bir duygu yaşamak ve daha binlerce ruhsal ve bedensel işlev
beyin içindeki ve dışındaki bölgelere bu kimyasal maddeler aracılığıyla
iletilir ve işlem tamamlanır. Nörotransmittter maddelerinin azalması veya çoğalması bu işlevlerin aksamasına neden
olabilir. Başta serotonin adı
verilen madde olmak üzere henüz yapısı tam olarak aydınlatılamamış olan
binlerce madde nörotransmitter olarak görev yapmaktadır.
Günümüzde çeşitli ruhsal hastalıkların tedavisinde
nörotransmitter dengesini sağlamaya yönelik ilaçlar başarıyla kullanılabilmekte
ve her geçen yıl bu ilaçlara yenileri eklenmektedir.
NÖROTRANMİTTER MADDELERİN TÜRLERİ
1.
Amin yapılı
nöromediyatörler: Monoaminler
a)
Asetilkolin (Ach)
b)
Dopamin
c)
Nöradrenalin (Norepinefrin)
d)
Adrenalin
e)
Serotonin
f)
Stres Hormonu (CRF)
2.
Aminoasit
yapısındaki nöromdeiyatörler:
a)
GABA (Gama Amino Butirik Asit)
b)
Glutamik Asit
3.
Peptit
yapılı nöromediyatörler:
a)
P maddesi (Substance P)
b)
Endojen opioid peptitler
1. Amin Yapılı Nöromediyatörler (Monoaminler)
a)
Asetilkolin (Ach):
- Asetilkolin hafıza ile ilgili diğer beyin kimyasalıdır.
- Sinir-kas kavşağında, santral sinir sisteminde bulunan bir nörotransmitter maddedir.
- Alzheimer hastalığının tedavisinde, özellikle başlangıç Alzheimer'da, çok yararlı olan bazı ilaçlar, beyinde asetilkolin miktarını arttıran ilaçlardır.
- Merkezi sinir sisteminde asetilkolin salgılayan nöronların aşırı aktivitesi sonucu parkinson hastalığı gelişir.
- Hücre zarının kalsiyum geçirgenliğini değiştirerek etki eder.
- Merkezi sinir sisteminden çıkan bir uyarının, sinir boyunca ilerledikten sonra geldiği sinir-kas kavşağında; sinirden kasa uyarının taşınmasını sağlar.
Sentezi:
b)
Dopamin:
- · Dopamin, vücutta doğal olarak üretilen bir kimyasaldır.
- · Beyinde, dopamin reseptörlerini aktive ederek nörotransmiter olarak görev yapar.
- · Dopamin, ayrıca, hipotalamustan da salgılanır ve kana karışarak nörohormon görevi yapar.
- · Nörohormon olarak görevi, hipofizin ön lobundan parlaktın salgılanmasını baskılamaktır.
- · Sempatik sinir sistemindeki etkileri dolayısıyla kalp atışlarını hızlandırmak ve kan basıncını yükseltmek için ilaç olarak kullanılır.
- · Kan-beyin omurilik sıvısı bariyerini geçemediği için merkezi sinir sitemini doğrudan etkileyemez.
- · Parkinson hastalarında ve Dopa-Duyarlı distoni hastalarında, beyindeki dopamin miktarını artırmak için, dopamin sentezinde öncü molekül görevi üstlenebilen L-DOPA molekülü kullanılır, zira L-DOPA kan-beyin bariyerini aşabililir.
- · Dopaminin öğrenme ile ilgili rolü, dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu (DEHB) hastalığı olan çocuk ve erişkinlerde dikkati çekmektedir.
- Dikkatini toplayamayan, kafa yoran şeylerden sıkılan, aceleci, sabırsız, çok konuşan, unutkan, dağınık, sık eşya kaybeden, kıpır kıpır yerinde duramayan bu insanlarda beynin ön bölgesinde dopamin az salgılanmaktadır. Dopamin miktarını arttıran ilaçlarda bu kişilerde belirgin düzelmeler görülmektedir.
- · Dopamin eksikliğinde Parkinson, fazlalığında ise Tourettes sendromu gözlenir.
Sentezi:
- c) Nöradrenalin (Norepinefrin):
- · Kan damarlarının kasılmasını ve kan basıncının yükselmesini sağlayan hormondur.
- · Noradrenalin; adrenalinin (epinefrin) demetile halinde, böbrek üstü bezinden salgılanan bir hormondur.
- · İlaç olarak da damar daraltıcı olarak kullanılır ve Dopaminden sentezlenir.
- · Noradrenalin, post-ganglionik adrenerjik sinirlerin ileticisidir ve ayrıca muhtemelen beyinde de bulunmaktadır.
- · Periferide, öncelikle sempatik sinir sistemindeki alfa-reseptörlerini uyararak sonucunda kan basıncının yükselmesine ve periferik vasküler direncin artmasına yol açar, serebral kan dolaşımı yavaşlar.
- · Beyinde ise, nöradrenalin, muhtemelen ruhsal durum, öğrenme reaksiyonları ve ödül sinyal sistemlerinin temelindeki mekanizmalardan sorumludur.
- · Adrenerjik sinapsta, yoğun çekirdek vesiküllerinde ATP (adenosin trifosfat) ile bir kompleks halinde depolanır ve eksositozla salgılanır.
- · Reseptördeki etkisinin sona ermesi, presinaptik terminale geri-alımına (re-uptake) bağlıdır.
- · Kokain, amfetamin ve imipramin gibi ilaçlar bu gerialımı bloke ederek reseptörlerdeki etkin serbest amin düzeylerini yükseltirler. Bu maddelerin ruhsal durumu canlandırıcı etkileri bundan ileri gelmektedir.
- · MAOI 'lerde ana enzim olan ve noradrenalini yıkıma uğratan monoamin oksidazı bloke edip beyindeki serbest noradrenalin düzeyini yükselterek ruhsal durumu canlandırırlar. Bu bileşiklerden bazıları ayrıca depolardaki noradrenalini de serbest bırakabilir ya da noradrenalin reseptörlerinde başlı başına etki gösterebilirler.
- · Noradrenalin metabolizmasında rol oynayan ikinci bir enzim de, noradrenalini Orto pozisyonunda metilliyerek normetadrenalin ve vanil mandelik asit (VMA) üretimini gerçekleştiren katekol-0-metil transferazdır.
Sentezi:
d)Adrenalin(Epinefrin):
- Adrenalin, böbreküstü bezlerinin iç kısımları tarafından öz bölgede salgılanan bir hormondur.
- Bu hormonun görevi, organizmayı acil harekete hazırlamaktır.
- Etkisini, nabzın atışı, kanın iç organlar ve deriden kaslara sevk edilmesi, karaciğerdeki glikojenin glikoza değişmesi ve böylelikle, acil bir enerji kaynağı sağlanması şeklinde gösterir.
- Heyecan ve korku durumunda adrenalin salgılanması artar.
- Kan damarlarını genişletir ve acı hissini azaltır.
- Göz bebeklerinin büyümesiyle göze alınan ışık artar, daha net ve hızlı görüş sağlanır.
- Adrenalin hormonunun yarılanma ömrü iki dakikadır.
- Adrenalinin salgılanması sırasında:
§ İskelet kaslarına ait atardamarlarda
genişleme, düz kas ve sindirim sistemine ait atardamarlarda daralma meydana
getirir,
§ Koroner arterler genişler,
§ Kan basıncı yükselir,
§ Kalp atış hızı artar,
§ Göz bebekleri (pupilla) büyür,
§ Kan şekeri (glisemi) yükselir.
- Adrenalin,
ü Anaflaktik şok ve şiddetli allerjik
reaksiyonlarında,
ü Akut astım krizinde,
ü Lokal anesteziklerin etki süresini
uzatmak için,
ü Bazı glokom çeşitlerinde (kronik
açılı glokom),
ü Kalp
aktivitesinin tamamen durması halinde, kullanılır.
Molekül Yapısı:
e)
Serotonin: 5-HT
·
Serotonin,
depresyon belirtileriyle ilişkisi olan bir nörotransmitterdir.
·
Serotonin,
insanda mutluluk, canlılık ve zindelik hissi veren bir hormondur.
·
Eksikliğinde
depresif, yorgun, sıkılgan bir ruh hali görülür.
·
Vücuttaki
serotonin miktarını arttırmanın yollarından birisi, şeker ve karbonhidrat
açısından zengin yiyecekler yemektir.
·
Yapısal
olarak monoamin bir nörotransmitterdir.
·
Triptofan
aminoasitinden sentezlenir.
·
Beyinde
serotonin kimyasalı salındığında kan damarları kasılarak daralır; serotonin
düzeyi düştükçe genişler.
·
Migren
atağından önce vücuttaki serotonin düzeyi yüksek olmakta, atak geçtikten sonra
da düşmektedir.
·
Açlık,
yorgunluk, stres, yemek, ışık ve ilaç gibi faktörlerin tamamı insan vücudundaki
serotonin düzeyini etkilemektedir.
·
Stres
ve düşük kan şekeri serotonin düzeyini düşürürken; oksijen, kusma, içinde
aminler bulunan gıdalar (örneğin: peynir, çikolata, portakal, mandalina,
domates ) ve içinde triptofan isminde bir çeşit amino asit bulunan gıdalar,
(örneğin süt, hindi eti ) serotonin düzeyini yükseltmektedir.
·
Bunun
dışında insan vücudundaki serotonin düzeyini, çeşitli hormonlar da
etkilemektedir. Örneğin kadın vücudundaki östrojende artma, serotonin düzeyinde
de bir artışa neden olmakta; aynı şekilde, kadınların âdet görmeleri sırasında,
östrojen hormonlarında düşüş olması, serotonin düzeyini de düşürmekte ve bu
durum, kan damarlarının aşırı genişlemesi sonucu, kadınlarda migren başlamasına
neden olabilmektedir.
·
Ayrıca
serotonin dopaminerjik nöronlardaki reseptörlerine bağlanarak dopamin
salgılanmasını azaltmaktadır.
·
Depresyon
ve anksiyete tedavilerinde serotonin geri alım inhibitörü (serotoninin tekrar
kullanımı için sinaps aralığından, salgılandığı nörona geri alımını yok eden)
ilaçlar kullanılır.
Sentezi:
f)
Stres hormonu (CRF):
(corticotropin-releasing factor)
·
Stres
hormonu (CRF ) beyinde öğrenme mekanizmasını olağanüstü etkilemektedir.
·
Hipofiz
bezinden salgılanır.
·
Öğrenme
ile ilgili beyin bölgelerine amigdale, hipokampus ve lokuserules da uyarılma
yapar.
·
Az
miktarda zihni açar, dikkati arttırır, öğrenmeyi hızlandırır.
·
Aşırı
salgılanması bedeni gerçekle ilgili olmayan aşırı tepkili ve alarm durumuna
iter. Posttasamatik
stres bozukluğu (PTSB ) denilen bir hastalık ortaya çıkar. Bu hastalıkta korku, kaygı, aşırı
ihtiyat, irkilme, eskileri yaşama, duygusal uyuşukluk, zevk alamama,
başkalarının hissettiği ile ilgilenmeme gibi belirtileri vardır. Bu kişilerin beyinlerinde bağlantılar
bozulmuştur.
Sağlıklı bir kişinin arkasına geçip aniden eline çarpsanız
ilk seferinde irkilir 3-4üncü seferde irkilmez. Beyninde çok fazla stres
hormonu (CRF ) salgılanan kişi irkilmeye devam eder.
2. Aminoasit yapısındaki nöromdeiyatörler:
a) GABA (Gama Amino Butirik Asit):
·
Gamma Aminobütirik asit (GABA), engelleyici nörotransmiter
olarak sinir sisteminde aktif rol oynayan kimyasal bir maddedir.
·
GABAA ve GABAB olmak üzere reseptörleri
vardır.
·
Gamma-aminobutrik asit vücutta doğal olarak
üretilebilen bir amino asittir.Merkezi sinir sisteminde stresle ilgili
mesajların alıcılara ulaşmasını engelleyerek beyin fonksiyonlarının normal
olarak çalışmasına yardımcı olur.
·
GABA anksiyete,stres,cinsel isteksizlik ve hiper
tansiyon tedavisinde kullanılabilir.
·
Vücutta diğer bir amino asit olan glutamik asitten
üretilir.
·
GABA, vücutta sakinleştirici etki yapar.
·
GABA stresle ilgili mesajların alıcılara ulaşmasını
engellediğinden beyindeki motor hücrelerinin aşırı uyarılmasıyla ilişkili sara
ve dikkat eksikliği gibi sorunlarda yardımcı olabilir.
·
Etkisi her zaman inhibitördür.
·
Etkisinin blokajı konvülsiyonlara yol açar.
·
Araştırmalar alkol yoksunluğu duygusunu
hafiflettiğinden alkolizmin tedavisinde kullanılabileceğini gösteriyor.
·
GABA ’nın cinsellik hormonlarını dengeleyici özelliği
vardır.Prostat bezi büyümesi rahatsızlığı olanlar GABA ‘dan faydalanabilirler.
·
Bazı çalışmalar GABA ‘nın kas kütlesinde artış ve yağ
miktarında azalma sağlayan büyüme hormonunu artırdığını göstermiştir.
·
Glütamattan, ko-faktörü piridoksin olan bir enzim
aracılığıyla, dekarboksilasyon yoluyla oluşur. Bu husus, piridoksin
yetersizliğine bağlı epilepsilerle, özellikle çocukluk dönemindeki
epilepsilerle ilgili olabilir.
·
GABA ‘nın günlük dozu 3-5 gr arasıdır.Yüksek dozlarda
GABA, tam ters etki yapıp anksiyeteye neden olabilir nöbetli hastalıklarda
nöbete neden olabilir.
Sentezi:
b)
Glutamik
Asit:
·
Glx,
Z glutamik asit veya glutamini simgeler.
·
Glutamik
asit ya da glutamat, merkezi sinir sisteminde heyecan duygularıyla ilgili sinir
hücrelerinin haberleşmesinde görev alan bir nörotransmiterdir.
·
Heyecan
duygularıyla ilgili beyin ve omurilikte bulunan ana nörotransmiterdir.
·
Glutamin
ya da gamma-aminobutirik asitten (GABA) üretilir.
·
Glutamik
asit, proteinleri oluşturan 20 amino asitten biridir.
·
İnsan
vücudundaki esansiyel amino asitlerin arasında yer almaz.
·
Glutamik
asidin karboksilat anyonu glutamat olarak bilinir. pKa’ sı 4.1’dir ve bu
fizyolojik pH’ta baskındır.
·
Glutamik
asit şeker ve yağ metabolizmasında önemlidir. Bel kemiği sıvısına potasyum
taşınmasına ve kan-beyin bariyerinin geçilmesine yardımcı olur.
·
Kan-beyin
bariyerini glutamin kadar kolay geçemez. Glutamik asit kanda yüksek oranda
bulunmasına rağmen beyine küçük miktarlarda geçebilir. Beyin glutamik asiti
yakıt olarak kullanabilir.
·
Glutamik
asit kişilik bozuklukları ve çocuklarda görülen davranış bozukluklarının
tedavisinde yardımcı olur.
·
Sara,
zihinsel sorunlar, kas gelişim bozuklukları, hipoglisemik koma, diyabette
insülin tedavisi komplikasyonlarında kullanılır.
·
Tuzlarından
biri monosodyum glutamat olduğundan bu maddeye alerjisi olanlarca
kullanılmamalıdır.
3. Peptit yapılı nöromediyatörler:
a)
P maddesi (Substance P):
·
Merkez sinir sisteminin birçok kısmında bulunan ve 11
aminoasit içeren bu polipeptid omurilikte primer afferent nöronların uçlarında
yüksek yoğunlukta bulunur.
·
Ayrıca hipotalamusta yoğundur.
·
Ağrının taşınmasında önemlidir.
·
Ağrılı uyaranın birinci duysal nörondan ikinci duysal
nörona iletilmesinde görev yapar.
·
Nosiseptif impulslar için ekstatör nörotransmitterdir.
·
Omurilikte nöromodülatör görevi de yapar; omurilik
nöronlarında glutamatın eksitatör etkisini artırır.
·
P maddesi, nöron düzeyinde genellikle eksitatör etki
yapar.
Yapısı:
b)
Endojen opioid peptitler:
·
Opioid benzeri farmakolojik etkileri olan opioid
peptidler, farklı prekürsör polipeptidlerden türerler ve kendilerine özgü
anatomik dağılım gösterirler.
·
Her bir prekürsör polipeptid karmaşık bir ayrışma ve
değişime maruz kalarak çeşitli aktif peptidleri oluşturur.
·
Opioid peptidler endokrin ve ekzokrin salgı bezleri,
immün sistem ve kalp hücreleri gibi nöron dışı hücreler tarafından da sentez
edilir. Bu peptidler, vücutta, çok sayıdaki fizyolojik sistemlerde
düzenleyici rol oynamaktadırlar.
·
SSS’deki üç opioid peptid grubu (sistemi) şunlardır:
§ POMK sistemi: Bu grupta β-endorfin adlı opioid
peptid bulunur. Β-endorfin mü reseptörlere yüksek afinite gösterir.
§ Pro-enkefalin A sistemi: Bu grupta
bulunan başlıca endojen opioid peptidler met-enkefalin ve lö-enkefalin’dir.
§ Pro-enkefalin B (prodinorfin) sistemi: Bu
prekürsörden oluşan başlıca opioid peptidler; dinorfin A(1-17), dinorfin
A(1-8), dinorfin A(1-19), dinorfin B(1-13),rimorfin, α-neo-endorfin ve
β-neo-endorfin’dir. Opiyat reseptörlerinin kappa türüne yüksek afinite
gösterirler.
·
Mü (µ), Delta (∆,δ) ve Kapa (қ) reseptörleri vardır.
·
Stres analjezisi ve spinal analjezi sağlarlar.
ASLI ELİNE SAĞLIK, TEŞEKKÜRLER...
YanıtlaSilTeşekkürler çok faydalı oldu
YanıtlaSilTEŞEKKÜRLER:D
YanıtlaSilHarikaa😄😄😄😄Kafayı yemek uzereydim (bu siteyi bulmasaydim)😩
YanıtlaSilTesekkurler.
YanıtlaSil